Elif Şafak-Pinhan
<p>Taş köprünün tam orta yerinde durdu. Dağ, taş, dere, tepe, börtü böcek onunla beraber durup, soluğunu tuttu...”</p>
<p>Pinhan, kendi hikayesini aramak için tekkesinden ayrılıp yola düşen genç bir derviş. Pinhan, -ki, saklı demek- çocukluğundan beri gizlediği, hüzünle tanışmasına sebep bir sırrın pençesinde bir derviş. Gitmekte olduğu şehir İstanbul olur da, orda hikaye olmaz mı? Kadınları, erkekleri, cinleri, duaları, mahalleleri, kapıları, rüzgarları ve yangınlarıya İstanbul, belki de kendi yüzleşmesi için Pinhan’ı beklemekte. “Ne safi kötülük; ne safi iyilik... Her daim, her yerde, İ-ki-baş-lı-lık...” Ve, “Pinhan o vakit anladı ki; vücudu, şu koskoca varlık aleminin bir benzeridir. Ve vücudu şehr-i İstanbul’un benzeridir.” Pinhan, aradığı hikayeyi uzaklarda değil, ancak kendi içinde bulabileceğini öğrenir. Ve bu, korkup kaçmadan mücadele etmek demektir...</p>
<p>Toprak, hava, ateş ve su adlı dört bölümden oluşması ve kurgunun bu öğelere göre yapılmış oluşu, kullanılan dil ile birlikte romanın en güçlü yanlarını oluşturuyor. İlk cümlesinden son cümlesine kadar, hoş anlatımıyla insanı saran ve büyüleyen bu romanda her hikaye, çıkarılan her ders, tasavvufi düşünceyle birleşiyor; “Öyle ise dönüp durmalı halka diye düşündü. Dönmeli ki ölümlerden hayat doğsun. Dönmeli ki başka demlerde, başka başka sıfatlarda vücut bulayım. Dönmeli ki her dem başka suret ile geleyim.”</p>
<p>Dünyanın neresinde, nasıl bir yaşama sahip olursak olalım ortak noktamız; arayış. Kimimiz arayışımızı bir kenara bırakıp yaşamın içine dalıyoruz; ondan daha basit olacağını umarak. Halbuki cevaplanmamış her soru, farklı bir zorluk olarak tekrar karşımıza çıkıyor. Kimimiz ise aradığımızı sanıp yanlış sularda kürek çekiyoruz ve ufak bir rüzgarda alabora oluyor küçük teknemiz. Pinhan, arayışında kendine dönüyor ve gücü, herşeyi hareket ettiren “aşk”ta buluyor;</p>
<p>“Kimine kafi gelir bu ten sureti böyle doğar, böyle sırlanır Kimine dar gelir bu ten sureti Hep arar, savrulur ... Her kim ki aşk için, aşkla yaşar Aşkı arar, aşk şehrinin kapısını aralar.”</p>
<p>Ayşe Kübra Sertbaş</p>