KİTAP ÖNERİLERİ

Mevlana- Mesnevi

<p><strong>Dinle neyden kim hikayet etmede</strong></p> <p><strong>Ayrılıklardan şikayet etmede</strong></p> <p> </p> <p><strong>               Der kamışlıktan kopardılar beni</strong></p> <p><strong>               Nalişim zar eyledi merd ü zeni </strong></p> <p> </p> <p><strong>Şerha şerha eylesün sinem firak </strong></p> <p><strong>Eyleyem ta şerh-i derd-i iştiyak</strong></p> <p> </p> <p><strong>              Her kim aslından ola dur ü cüda</strong></p> <p><strong>              Rüzgar-ı valsı eyler mukteda…''        </strong></p> <p>       </p> <p>Mesnevi'nin kelime anlamı “ikili”dir.  Mevlana'nın bu ölümsüz eseri İslam Felsefesi'nin en üst düzeylere ulaştığı tasavvuf cereyanıyla gurbette olmanın acısı ve sılaya duyulan özlemin kucağında doğmuş bir bebek gibidir. Eser Kuran-ı Kerim'den esinlenerek yazılmıştır.</p> <p> </p> <p>                Bu eser, Mevlana'yı 13. yüzyılın Anadolu sufileri içinde yüksek tefekkür heyecanıyla göksel aşk ve ilhamı birleştirerek; bunları şiir sanatının ölümsüz bir eseri haline, en büyük sufi şairi haline getirmiştir.</p> <p> </p> <p>                Mevlana, İslam Panteizmi'nin ‘'hakikat'' adını verdiği Allah'a, yani sonsuz öze bilgi, fikir, sanat, heyecan ve bunların hepsinden üstün bir göksel aşk ile varmak isteyenlerin en büyüklerindendir.</p> <p> </p> <p>                Eser, varlıkta birlik anlayışını bir takım hayali veya realist hikayelerle; insanlar arasında olduğu kadar hayvanlar arasında geçen olaylarla; benzetme ve konuşturma sanatlarını kullanarak yazılmıştır. Basit olaylardan akıllara hayret verecek dersler, hikmetler ve neticeler çıkarmakta tam bir deha göstermiştir.</p> <p> </p> <p>                Mevlana bu eserini olgunluk döneminde, hayatında önemli yeri olan Şems-i Tebrizi'nin ölümünden sonra yazmaya başlamış; 18 beyitten sonra o söylemiş  öğrencisi olan Hüsameddin yazmaya devam etmiştir.</p> <p> </p> <p>                Eserde en çok vurgulanan konu insan ve tanrı sevgisidir. Bu yüzdendir ki,  dünyanın dört bir yanında okunmakta ve beğenilmektedir. Anlatılan sevginin sebebi insanın bu dünyada bir gurbet yaşamasıdır. Özünden kopup gelen varlık bu dünyadaki acıyı çekerek tekrar özüne yani koptuğu ağaca dönecek bir yaprak gibidir. Bu sebeptendir ki eserde temel ses neydir. İnsan neyle bağdaşlaştırılarak gurbetin acısını çeker. Ve Mevlana artık dinler ırklar üstü bir birlik oluşturarak tüm insanları bir çatı altına toplayıp tek bir amaç benimser; tanrıya ulaşmak…</p> <p> </p> <p>                Bir nur, aşk ve kudret sentezi halinde var, iyi ve güzel olan Allah'dan, bir gün ona tekrar kavuşmak için ayrılan tinin bütün macerası, tekrar ona kavuşmak için bütün hicranları, arayış ve buluşlarıyla bir madde ve ihtiras yuvası olan nefsin buna engel olmak yolundaki bütün bedensel davranışları bu kitapta anlatılmaktadır.</p> <p>Eserde musiki çok önemlidir. Kullanılan ses ise ney sesidir. İlk satırlarda da yer alan ney, insanla en çok ilişkilendirilen enstrümandır. Ney ermiş insanı temsil eder, koparıldığı sazlık ise insanın Allah'la beraber bulunduğu alem anlamına gelir.</p> <p> </p> <p>                       ‘‘Ney'in şöhretli sadası ateştir,  onu hava zannetme</p> <p>                        Kimde bu ateşi yoksa o insan, çareyi yoklukta arasın…''</p> <p> </p> <p>                Bu sembolizmin anlamı olarak insanda biri hayvani, öteki insani iki ruh bulunduğu; fakat tendeki ilahi ruhu görebilmek için, nasıl ney toprağı ve suyu terk etmiş ve bu yüzden sinesi delik deşik olmuşsa, tıpkı bunun gibi, insanında sinesini ney gibi aşk ateşiyle yarık yarık olarak maddi heveslerden kurtulması gerektiğini, kul ve Allah arasına gerilmiş büyük perdenin yerler gökler olmayıp insanın kendisi, nefsi olduğu; Allah'ın zann'la değil yakın bilgisiyle bilineceği; ömrün acıyla, yanlışla geçen günlerinin O'na kavuşmanın manası olduğunu anlatır.</p> <p> </p> <p>                ‘‘Bizim derdimizden günler bi-gah oldu</p> <p>                 Günler nice yanlışlara yoldaş oldu</p> <p> </p> <p>                 Günler geçiyorsa geçip gitsin</p> <p>                 Ancak, en temiz, en güzel ve ölümsüz olan! Sen kal…</p> <p> </p> <p>                 Balıklar denizin içindedir, fakat suya kanamazlar</p> <p>                 Rızkı olmayan için günler uzundur…''</p> <p> </p> <p>       Mesnevi, yazıldığı günden beri başta İslam coğrafyası olmak üzere farklı kültür ve coğrafyalarda derin tesirler uyandırmıştır. Zira Mevlana bu eserinde İslam'ı, imanı, Allah kudretini, büyüklüğünü sevgisini ve onun sevgili peygamberinin yolunu, sünnetini anlatmıştır.</p> <p>    </p> <p>                Mesnevi-i Şerif mutlaka okunması gereken bir başyapıttır. İslam felsefesini belki de en iyi anlatan bu eser bize hayatın amacını, dünyanın ortak dili olan göksel aşka duyulan sevgi ve özlemi açıklar.  Bu ölümsüz yapıt dünya durana dek insanları sevgiyle birleştirmeye devam edecektir…</p> <p> </p> <p> </p> <p>                                       Seda Öztürk</p>